top of page
image.png
image.png

Aklın Işığı, Kalbin Ateşi:
İbrahim Hakkı Erzurumî Hazretleri (k.s.)

“Mevla görelim neyler, neylerse güzel eyler.”

⟡ Erzurum’un Dağlarından Yükselen Bir Marifet Işığı

1703 (H.1115) yılında Erzurum’un Hasankale (bugünkü Pasinler) ilçesinde dünyaya geldi.
Soyu, Horasan’dan Anadolu’ya göç eden sâlih ve ilim ehli bir aileye dayanır.
Babası Osman Efendi, dönemin tanınmış sûfîlerindendi ve oğluna küçük yaşlardan itibaren zühd, sabır ve tevekkül aşılamıştır.

İbrahim Hakkı, daha çocuk yaşta dikkatli, sessiz, gözlemci ve içine dönük bir ruh taşırdı.
Gökyüzünü izler, hayvanlara su verir, dağlara çıkar, otlar toplar, kitaplar okurdu.
İlk hocası babasıydı; ama kalbinin dönüşümüne vesile olacak asıl kişi, mürşidi İsmail Fakîrullah Hazretleri olacaktı.

⟡ Fakîrullah Hazretleri’ne Giden Yol: Hakikate Açılan Kapı

Henüz 15 yaşında, büyük bir karar verdi:
“Kalbimin sahibini bulacağım” dedi ve yollara düştü.

Siirt’in Tillo beldesine geldi.
Burada, İsmail Fakîrullah Hazretleri’nin huzuruna varınca, bir kelimeyle değişti:

“Sustu ve ağladı. Çünkü o anda bütün ilimleri, tek bir bakışta yıkıldı.
Zihni değil, kalbi ilk defa konuşmaya başladı.”

İbrahim Hakkı, tam 17 yıl boyunca İsmail Fakîrullah’ın hizmetinde kaldı.
Hem zâhirî ilimlerde derinleşti hem bâtın ilimlerinde yandı.

Mürşidinin dizinin dibinde:

  • Küllî nefis nedir,

  • Kalbî tevekkül nasıl olur,

  • Marifet hangi gözle bakar
    hep öğrendi.

⟡ Nakşibendî ve Halvetî Terbiyesi

İbrahim Hakkı Hazretleri, Nakşibendiyye ve Halvetiyye tarikatlarının birleştiği bir manevî çizgide yürümüştür.
Ona göre tarikat bir yol değil, hâl ilmidir.
Yani dışı değil, içi güzelleştirmek…

Şöyle der:

“Kendini bilen, Rabbini bilir.
Ama kendini unutmayan, yalnız kendine kul olur.”

Nakşibendî yolunun sessizliği ile Halvetî yolunun aşkını birleştirmiştir.

⟡ Marifetnâme: İlmin Kalple Yazılmış Zirvesi

Marifetnâme, sadece bir kitap değildir.
O, bir medeniyet özeti, bir dünya görüşü, bir seyrüsülûk rehberi, bir ilim ve irfan yolculuğudur.

Yaklaşık 600 sayfalık bu eser, üç ana bölümden oluşur:

🟩 1. Kâinat Bilgisi (Fen ve Astronomi)

  • Astronomi, yıldızlar, gezegenlerin hareketi

  • Takvim, ay-güneş hesaplamaları

  • Mevsim dönüşleri

  • Coğrafya, jeoloji

“Yıldızların dilinde Allah’ın kudreti gizlidir,” der.

İbrahim Hakkı, o çağda Avrupa’daki bazı bilim insanlarından daha detaylı gökyüzü bilgisi sunar.

🟩 2. İnsan Bilgisi (Tıp ve Psikoloji)

  • İnsan anatomisi

  • Ruh ve beden ilişkisi

  • Hastalıkların fizikî ve ruhî sebepleri

  • Gıdalar, ilaçlar, tedavi usulleri

Modern psikolojiden yüzyıllar önce,
öfkenin kalpte hangi organı bozduğunu,
hasedin bedeni nasıl çürüttüğünü anlatır.

“Kalbin derdi tedavi edilmedikçe, beden iyileşmez,” der.

🟩 3. Din ve Tasavvuf Bilgisi

  • Ahlâk, edep, ibadet

  • Zikir ve murâkabe

  • İhlas, sabır, tevekkül

  • Tarikat adabı

  • Nefis mertebeleri

  • Velayet sırrı

Bu bölümde ilim, secdeye varır.
Her başlık, Kur’ân ve sünnet ışığında açıklanır; ardından tasavvufî yorumlarla kalbe hitap eder.

⟡ Güneşin Kalbe Doğması: Tillo’da Işık Hadisesi

En etkileyici hatıralarından biri:

İbrahim Hakkı Hazretleri, vefat eden şeyhi İsmail Fakîrullah’ın türbesinin bulunduğu dağın yamacına bir ışık düzeneği yaptırır.
Bu düzenek sayesinde, her yıl 21 Mart sabahı, doğan güneşin ilk ışığı Fakîrullah Hazretleri’nin türbesine vurur.

Sebebini şöyle açıklar:

“Hocamın gönlümde yaktığı ışığı,
Ben de gökten indirmek istedim.”

Bu olay bugün hâlâ “Tillo Işık Hadisesi” olarak sürmekte, her yıl binlerce kişi tarafından izlenmektedir.

⟡ Eserlerinden Bazıları

  • Marifetnâme (en meşhuru)

  • Divan – Tasavvufî şiirler

  • İrfan Divanı

  • Şerh-i Nutku’l-Fakr

  • Me’ârifnâme – Kısa ilmihal ve hikmetler

  • Tevhîdnâme – Allah’ın birliği hakkında manzum eser

Şiirlerinden bir örnek:

Hak şerleri hayreyler,
Zannetme ki gayreyler
Arif ânı seyreyler,
Mevla görelim neyler,
Neylerse güzel eyler.

⟡ Vefatı: Bir Aşkın Sükûna Ermesi

1780 yılında Hakk’a yürüdü.
Vasiyeti üzerine, mürşidi İsmail Fakîrullah’ın yanına, Tillo’ya defnedildi.

O şimdi toprağın altında değil;
gönüllerde marifetle, edep ile, kalemle, secdeyle yaşamaktadır.

⟡ Bugünün İnsanına Sözleri

“Ey ilimle dolmuş zihin!
Kalbin boşsa, hiçbir kitap seni kurtarmaz.
Ey okudukça büyüyen ego!
Kendini değil, Allah’ı büyüt!”

“Yıldızlara bak, Allah’ı gör.
Gecede secde et, kalbini yıka.
Oku ama sustuğun yerde yaz.
Çünkü marifet, bilmek değil;
Bilenle beraber olmaktır.”

bottom of page